"Eyleme katılanların birçoğunun öğrenci olmadığını anlatan Ünal, "Şimdi bunların amaçları demokrasi olsa, millet iradesine saygı duyacaklar, demokratik siyaset olsa terörle aralarına mesafe koyarlar. Bir il başkanı üniversiteye gidip öğrencileri koordine ediyor, sosyal medya gruplarından polise nasıl direnç göstereceklerinin, nasıl koordine olacaklarının planını yapıyorsa bu artık bir siyasi partinin il başkanı

Orayı karıştıranlar Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri midir, yoksa dışarıdan gelme midir, buna iyi bakmak lazım. Kimse Boğaziçi Üniversitesinin adını kirletmeye kalkışmasın."dedi.

Ünal, Boğaziçi üniversitesinde öğrencilikle alakası olmayan dışarıdan gelenlerin başlattığı bir olay vardır. Bir il başkanı geliyor. Ortalık karışıyor. Bu il başkanının bir savcımız şehit edilirken sevindiklerini unutmadık intihar eden bir teröriste verdikleri desteği unutmadık. Bu ülkenin birliğine saldıranları da unutmadık. Dün akşam sosyal medyada toplu bir sloganı dillendiriyorlar “kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet ”Şimdi biz bunu Abdülhamit sultan zamanında tahttan indirilirken duymuştuk. Pensilvanyada oturan birinin yanında olan bir fetöcü aynı tiviti atıyor.

Bir bakıyorsunuz aynısı bir CHP milletvekili atıyor.aynı tviti bir redikal bir solcuda atıyor.Şimdi siz hangi iradenin mensuplarısınız siz hangi iradeye hizmet diyorsunuz.

Bakın İsviçre de bir düzenleme yapıldı.İsviçre gösteri eylemlerini terör eylemi sayacağını açıkladı.Danimarka'da başbakanın maketini yakanları tutukladı. 

ABD başkanı Biden kongreyi basanları terörist ilan etti. Bu ülkede isyan çağrısı yapan şiddet çağrısı yapan bu Öcalan projesidir diyen 52 kişinin ölümüne neden olan, HDP bir Öcalan projesidir PKK bir Öcalan projesidir diyen PKK ile hareket ediyorum diyen bir eş başkan için özgürlük çağrısı yapıyorlar. Demokrasi ülkesi dedikleri ülkelerde durum buyken sizler neyin mücadelesini veriyorsunuz.”şeklinde konuştu.

Mahir Ünal konuşmasını şu şekilde sürdürdü:” Seçilmiş kişi devletin kurallarını iyi bilmelidir,kaymakama, Valiyle militan diyen anayasayı cumhurbaşkanını gayri meşru sayan kişiye siyasetçi diyemeyiz.siyaset meşru zeminde yapanlar bu milletin huzurunu kaçırmak isteyenlere,karşı mücadele ediyoruz.Biz bu siyaseti belediyelerin iş makinesi ile çukurlar hendekler açarak patlayıcılar yerleştiren,bu ülkenin şehirlerini adeta cehenneme dönüştüren,ve  bu ülkenin şehirlerinde özerklik ilan etmeye kalkışan,bu ülkenin birliğine bütünlüğüne saldıran kendi siyaseti olmayan iradesi olmayan dağdan talimat alanlara karşı bu mücadeleyi yapıyoruz.Biz Dicle'nin kuzularını kurtlar kapmasın diye siyaset yapıyoruz.

Biz terörle mücadele ediyoruz. Bakın bugün Iğdır, Kars, Ağrı, Diyarbakır, Bingöl huzur şehri değimlidir. Bizim görevimiz milletimizin huzurunu sağlamak içindir. Çocuklarımıza gençlerimize sahip çıkacağız.

Bu ülkede özerklik ilan etmeye çalışanlar ve dağlarda kahramanca mücadele eden biz bu ülkenin evlatlarını teröre kurban gitmesini istemeyiz. bölgesel kalkınma, terörle mücadele edeceğiz. Bugün Iğdır Kars,Ağrı huzur şehri değimli.Diyarbakır Bingöl huzurlu şehir değilmi bu milletin huzuruna saldıranlarla mücadele edeceğiz

Biz o çocukları dağlardan kurtaracağız.

2007 yılında dediler siz cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz dediler.O günkü genel kurmay başkanı çıktı dedi sözde cumhurbaşkanı istemiyoruz dedi.2007 yılında halk oylamasına gitmedik mi  bu halk %70 oyla cumhurbaşkanını seçmedi mi.gençlerimize sahip çıkacağız”