Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev,31 Mart Azerbaycanlıların Soykırım gününün 100. Yıldönümü ile ilgili açıklama yaptı.
Başkonsolos açıklamasında şu sözlere yer verdi; “1918 yılında ermeni devrimci federasyonu Baküyü göz altında tutan bolşeviklerin yardımıyla Kafkaslarda mesken kurmak amacı ile Azerbaycanlılara karşı askeri harekat başlatıldı. Onların gerçekleştirdiği bu soykırım sonucunda binlerce Azerbaycan türkü öldürüldü.
Cami, okul ve çeşitli mimari anıtlar yağmalanarak dağıtılarak mahvedildi. Bakü`den sonra Guba, Şamahı,Gence, Nahçıvan ve diğer bölgelerde akıl almaz facialar gerçekleştirildi. 19. yüzyılın başlarından başlayarak Kafkaslara toplu halde yerleşen Ermeniler kısa bir süre sonra bu bölgeyi tam anlamıyla kan çanağına dönüştürdüler. Ermenilerin “Büyük Ermenistan” kurmak gibi sersem düşüncelerinin gerçekleşmesi yolunda attıkları adımlar Azerbaycanlılara yönelik toplu kıyamların ve soykırımı gerçekleştirilmesiyle sonuçlandı. Bu kanlı tarih kısa aralıklarla bütün 20. Yüzyıl boyunca defalarca tekrarlandı. Şimdi tarihin sayfalarına kanlı harflerle yazılmış bu soykırımdan 100 yıl geçmektedir.
Ermenilerin Kafkaslarda gerçekleştirdikleri kıyamlar ve soykırımı bir gerçekliğe dayanılması tarih tarafından kanıtlanmaktır. Onlar neyin pahasına olursa olsun Azerbaycan topraklarına yerleşmek ve oborigen bir halk olduklarını kanıtlamaya çalışmaktaydılar. Bu menfur niyeti gerçekleştirmenin yolları ise Azerbaycanlılara karşı soykırım gerçekleştirilmesinden,toplu halde katledilmesinden, sınır dışı etme siyasetinden geçmekteydi. 1918 yılının Mart ayında Bakü`de ve Azerbaycan'ın diğer bölgelerinde gerçekleştirilen dehşetli soykırım eylemi Ermenilerin Kafkaslarda yerleşmesi için anahtar rolünü oynadı.
Bu vahşi soykırım sonucunda Bakü'de 12 bin kişi, Şamahı'da 7 bin kişi, Qubada 2 bin kişi, Şamaxı, Göyçay ve Ereşde 8 bin kişi, Şerur ve Nahçıvanda 3 bin kişi, Zengezurda 7700 kişi menfur ermeniler tarafından katledildi. Bunun yanı sıra, Şamahı'da 58 köyü, Qubada 122 köyü, Karabağın Dağlık bölgesinde 150 köyü, Zengezurda 115 köyü, İrevan Guberniyasında 211 köyü, Kars eyaletinde 92 köyü tamamen mahvettiler.Onlar bu vahşi eylemleri ile bir şekilde bu bölgede yaşamak ve Azerbaycan Türklerinin tarihi vatanı olan şimdiki Ermenistan arazisinde devlet kurmak niyetlerini gerçekleştirdiler. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev; “Bizim dede-baba toprağımız olan İrevan hanlığı, Zengezur mahalı, diğer topraklar şimdi Ermenistan için toprak olmaktadır. Bunlar bizim tarihi topraklarımızdır, ancak biz Ermenistan'a karşı toprak iddiasında bulunmuyoruz. Halbuki, bunu yapabiliriz. Çünkü şuan ki Ermenistan'ın yerleştiği arazi kadim Türk, Azerbaycan topraklarıdır. Azerbaycan bağımsızlığını yeniden kazandıktan sonra halkımızın tarihi geçmişinin objektiv manzarasını yaratmak fırsatı elde edildi. Uzun yıllar gizli saklanılan, üzerine yasaklar getirilen gerçekler açıldı, tarif edilen hadiseler asıl değerini aldı. Azerbaycan halkının umum milli lideri Haydar Aliyev 1998 yılının Mart ayının 26`da imzaladığı kararnameyle “31 Mart Azerbaycanlıların Soykırım günü” olarak ilan edildi.
Bununla da Azerbaycan tarihinde ermeni meselesi ile alakalı yeni strateji belirlendi.Bu aynı zamanda Azerbaycan halkının asırlar boyunca yüzleştiği mahrumiyetlere ulu önder Haydar Aliyev`in verdiği asıl tarihi bir değerdi.
Bu sürecin, sonraki aşamada Azerbaycan Cumhuriyetinin dış politikasının fundamental yönlerinden birisi olarak belirlenmesi hiç de tesadüf değildir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının yürüttüğü başarılı dış politika sonucunda şuan dünya ve uluslararası teşkilatlar Ermenistan'ı işgalci devlet olarak tanımaktadır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanının bu konudaki en önemli vurgu ettiği konu ise Dağlık Karabağın Azerbaycan'dan ayrılma mekanizmi yoktur ve hiç bir zaman olmayacağıdır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ermenistan'dakiler anlamalıdırlar ki, biz artık orta çağlarda değil, 21. Yüzyılda yaşamaktayız ve 21. Yüzyılın alametleri her iki ülke için bir esas olmalıdır. Biz bölgede barış olsun istiyoruz. Biz uluslararası hukuk normlarının temin edilmesini istiyoruz. Her bir işgalci bilmelidir ki, bu işgalin sonu olmayacak. Bu işgalin sonu ya sulh veya kaçınılmaz mağlubiyettir. Azerbaycan ekonomik ve askeri potansiyelini hızla artırmakta, regionun en güçlü devletine çevrilmektedir. Şimdi Ermenistan kesin olarak dış devletin for-postudur ve bağımsız karar vere bilme iktidarında değildir.
Diğer yandan da bölgedeki dev enerji ve altyapı projelerinden kenarda kalan Ermenistan şimdi de dünyadaki maliye krizinin ağır sonuçlarını aradan kaldıramamaktadır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev “Eğer haritaya bakarsanız göreceksiniz ki, karbohidrogen rezervlerinin batıya çıkarılmasının en kısa yolu Ermenistan arazisinden geçmektedir.Lakin bu, yalnız haritada böyledir. Ama, toprağın üzerinde durduğunuzda görüyorsunuz ki, aslında, bu, uzun yolla gitmektedir. bizim topraklarımız işgal altında kaldığı sürece bu işbirliği mümkün değildir” Şeklinde kesin olarak belirtmiştir.
Tarih boyunca Azerbaycan halkına yönelik soykırım siyaseti gerçekleştiren Ermeni milletçileri kendi vahşi simalarını sonraları bir daha bütün dünyaya göstererek Hocalıyı yerle bir ettiler.1992 yılının Şubat ayının 25`ni 26`na bağlayan, ölüm doğan o gecede hala kesin olmayan rakamlara göre 613 kişi Ermeniler tarafından katledilerek öldürüldü. Ölenlerden sadece 335 kişinin cesedini defin etmek mümkün oldu. İşgalci Ermenilerin Azerbaycan topraklarında gerçekleştirdikleri soysuz katliamlar sonucunda şu anda bir milyondan fazla yurttaşımız kendi ata-baba topraklarından kovularak mülteci olarak yaşamaktadır.
Azerbaycan halkının maneviyatına, milli gururuna ve benliğine iftiralar atan, siyasi ve askeri tecavüz gerçekleştiren Ermenilerin bu vahşilikleri dünya kamu oyunun dikkatine sunulması yönünde son yıllarda bir sıra önlemler alınmaktadır. Haydar Aliyev fonunun desteği ile gerçekleştirilen kampanyalar sayesinde dünyanın bir çok şehirlerinde, dünyanın en saygın teşkilatlarında düzenlenen merasimlerde Fonun hazırladığı ve bastırdığı kitap ve bukletler, Hocalı Soykırımı ile ilgili fotoğraflar kullanılarak yabancı uyruklu vatandaşların dikkati Azerbaycan halkının faciasına, Ermenilerin ise barbarlığına çekilmektedir.
Tarih hiç bir zaman unutulmaz ve aynı zamanda yazılmaktadır. Ermeni vahşilikleri Azerbaycan tarihinin kanla yazılmış sayfası olsa da, güçlü Azerbaycan yerleştiği bölgede söz ve nüfus sahibi olmakla bütün sorunların üstesinden her zaman başarıyla gelmek iktidarındadır” dedi.