31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde kimin aday olacağı merakla bekleniyor. 
Siyasi kulisler inanılmaz yoğun. 
Genel merkezler harıl harıl çalışırken, il teşkilatları da doğru adayı bulabilmek için çeşitli metotlarla araştırmalarını sürdürüyorlar.  
Yakın zamanda ülke genelinde belirlenecek olan adaylar birer birer açıklanmaya başlanacak. AK Parti ve MHP cumhur ittifakı kapsamında büyük şehirlerde ittifak yapacaklarını açıkladılar. Ancak geri kalan illerde nasıl bir tutum sergileyecekleri henüz netleşmedi.  
Süre azaldı. 
Ay sonuna doğru öncelikle büyük şehirler açıklanır. Ancak geri kalan illerle ilgili görüşmeler dediğim gibi henüz netlik kazanmış değil.
İttifakların kimler arasında olacağı henüz netlik kazanmadığı gibi partiler arasında da adaylığı kapma yarışı söz konusudur. 
Mesela AK Parti ile MHP ittifak yapacakları illerde aday gösterme yarışı içerisindedirler. 
Bu da gayet normaldir. Madem ittifak var ve olur ya seçilecek olursa başkanın kendi partilerinden seçilmesini istemektedirler. 
Hakeza CHP ve İYİ Parti arasında da benzer görüşmeler devam ediyor. 
Özellikle büyük şehirlerde HEDEP'in alacağı karar dikkatle takip ediliyor. 
Eğer HEDEP büyük şehirlerde aday gösterirse "AK Parti ile bir mutabakata varıldı." algısının baskın olacağı şimdiden söyleniyor. 
Yok eğer aday göstermezse CHP ile anlaştığı gerçeği netleşmiş olacaktır. 
Ancak küçük iller ve HEDEP'in etkin olduğu yerlerde aday göstermeme gibi bir durum söz konusu bile olmaz. 
Iğdır'da her partiden birçok aday adayı müracaat etmiş ve yetkili kurulların aday belirleme sürecini bekleye koyulmuşlardır. 
Gerçek şu, Iğdır'da Iğdır belediye başkanlığını kazanabilecek olan partiler şunlardır:  AK Parti, HEDEP ve MHP… 
Bu üç parti dışındaki partiler belediye başkanlığını kazanamazlar ama kaybettirebilirler. 
Zira burada da şöyle bir durum söz konusu. 
Eğer ki Ak Parti ve MHP ittifak ile seçime girmezlerse her ikisinin de kazanma şansı oldukça düşük olur. 
Ancak şöyle de bir durum söz konusu, parti yetkilileri hazırladıkları raporlarla Ankara'ya gitmiş, genel merkezlerini ikna etme çabası içerisine girmişlerdir. Fakat genel merkezler hem kendilerine sunulan raporları değerlendiriyor hem anket çalışması yapıyor hem de son genel seçimde alınan oy oranları ile durumu değerlendiriyorlar. 
Siyasette inat her zaman hüsranla neticelenmiştir. 
Yani inat yerine gerçekleri görerek hareket etmek en doğrusudur. 
Siyasi olarak kayyum politikasını eleştirenler mutlaka vardır. 
Sonuçta bu bizlerin değil, devletin bir tercihiydi. Ancak kayyum olarak görev alan valilerin, Iğdır'a tarihinde görmediği yatırımı yaptığı da inkar edilemez bir gerçektir. 
Bugüne kadar hiçbir belediye başkanı Özgür Mahallesinde çözüm bekleyen imar konusuna el atmamıştı. Şehrin merkezinde yolu, suyu, kanalizasyonu olmayan evler vardı. Mera, hazine, belediye arsaları işgal edilmiş, gelişi güzel yapılaşmış ve doğal olarak yıllardır da hizmet alınamıyordu. 
Şimdi bu sorunlar çözüldü. Mahalle sakinleri kısa süre sonra şehre entegre bir mahallede yaşamanın zevkini çıkardı. 
Asfaltı, yürüyüş yolları, sosyal donatıları, İskender Iğdır yolunun tamamlanması gerçekten muhteşem hizmetlerdir. 

Farketmişsinizdir artık ağır tonajlı kamyonlar şehir merkezine girmeden İskender Iğdır yolundan geçmektedirler. 
Kanalizasyon, su, doğalgaz şehrimizin tamamında uygulandı. 
Her mahalleye yapılan parklar şehrimiz insanına nefes aldırdı. 
Yollarımızı işgal eden duvarların geri çekilmesi trafiğimizi rahatlattığı gibi mahallelerimizi de güzelleştirdi. 
Yeşil kuşak, millet bahçesi, Sebze haline bağlanan Söğütlü ve Cumhuriyet mahallesi Meşe Ahmet Dedei caddesi, mahalle sokak yollarının asfaltlanması şehrimize ayrı bir hava katmış, yaşamı kolaylaştırmıştır. 
Şehrimiz genelinde devam eden birbirinden önemli yatırımları kısa bir zaman dilimine sığdıran hükümetimizin devam eden yatırımların tamamlanması ve iktidar nimetlerinden yararlanarak daha çok yatırımın yapılması gerekmektedir. 
Elbette her parti, her kişi aday olup kazanmak ister. 
Ancak Iğdır'ın yıllardır iktidardan uzak durması gerçeğini de görmezden gelmemeliyiz. 
İsmi kocaman ama özü küçük şehrimiz sadece iki caddeden ibarettir. 
Oysa biz metropol bir şehir olma yolunda ilerliyoruz. 
Önümüzde Zengezur koridorunun açılması hadisesi ve Ermenistan kapısının açılması süreci var. 
Belki sizlere ütopik bir durum gelebilir ama bu kaçınılmaz bir gelişme ve kapının açılması eli kulağında bir durumdur. 
Bu gelişmelerin yaşandığını varsayacak olursak, şehrimizin o günkü gelişmişlik içinde trafik yoğunluğuna cevap verebilecek hiçbir altyapısı bulunmamaktadır. 
Altyapımızı güçlendirmemiz için nefsi siyasi düşüncelerden uzak durmalı ve geleceği el birliği ile şekillendirmeliyiz. 
Yarın aday kim olursa olsun sağduyunun hâkim olması gerekmektedir. 
Gösterilen adaya illa da bir şeyler söyleme hastalığından beri durmalıyız. 
Mükemmel insan yoktur. 
En mükemmelimizin bile eleştirilecek tonlarca hatasını görmek istersek görürüz. 
Yani demem o ki, ilk taşı en günahsızımız atmalıdır. Günahsızımız da varsa buyursun atsın. 
Her şeyin hayırlısı, inşallah şehrimizin metropol bir şehir olması yönünde adım atan kararları hep birlikte veririz.