Dayanışma Derneği Başkanı Kanber Güzelkaya ve Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı yaptı. Başkan Kanberkaya, konuşmasına Bayrak şiiriyle başlarken; 15 Temmuz Demokrasi zaferinin Çanakkale'de, Sakarya'da, Kocatepe'de sergilenen milli ruhun benzerinin sergilenmesiyle kazanıldığını vurguladı. Başkan Kanberkaya, bu uğurda 251 şehit verildiğini ve 2696 vatandaşımızın gazi olduğunu belirterek; şehit ve gazilerimizin, kalplerimizdeki mümtaz yerlerini ebediyen muhafaza edeceğini vurguladı.

“Milli irademizi, temel hak ve hürriyetlerimizi elimizden almaya çalıştılar”

Başkan Kanberkaya'dan sonra kürsüye çıkan Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ise, konuşmasına 15 Temmuz'un 4. yıldönümü münasebetiyle yapılan bu programa teşrif eden konuklara teşekkür ederek ve onları selamlayarak başladı. Rektör Alma, konuşmasında Fetulahçı Terör Örgütünün hain darbe girişiminin sadece devlete karşı değil, halk iradesine karşı da yapıldığının altını çizerek; “Ülkemizi dış güçlere teslim etmek ve milli irademizle temel hak ve hürriyetlerimizi elimizden almak için yapılan bu girişimin, milletimizin gayretiyle püskürtülmüştür.” şeklinde konuştu. 

“Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla, 15 Temmuz ruhu yeni bir safhaya geçti”

Milli bekamızı hedef alan bu saldırının, tarihte nice kahramanlar yetiştirmiş milli ruhumuzla püskürtüldüğünü vurgulayan Rektör Alma; “Bu uğurda kimimize şehitlik, kimimize gazilik nasip oldu. Dinimizde peygamberlikten sonra gelen şehitlik makamına erişen kardeşlerimiz arasında iki Iğdırlı hemşehrimiz; Şehit Bülent Aydın ve Şehit Bülent Yurtseven de var. Şehit Bülent Aydın'ın adı Iğdır havaalanında yaşatılırken, Şehit Bülent Yurtseven'in adı da Üniversitemizin Suveren'deki ana kampüsünde yaşamaktadır.” dedi. Konuşmasını sonlandırırken şehitlerimize rahmet, gazilerimize uzun ömürler dileyen Rektör Alma; Ayasofya Camii-i Kebir'inin ibadete de açılmasıyla birlikte 15 Temmuz ruhunun yeni bir safhaya geçtiğini ifade etti.

“Yüce Milletimiz Cumhuriyete, demokrasiye ve Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne canı pahasına sahip çıktığını bütün dünyaya gösterdi”

Açılış konuşmalarının ardından, oturum başkanlığını Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Ali Karavelioğlu'nun yaptığı panele geçildi. Prof. Dr. Karavelioğlu'nun yaptığı panel açılış konuşmasıyla panelin konuşmacıları söz aldı. Panelin ilk konuşmasını, Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özyürek yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Özyürek, “Tarihte Demokrasiye Müdahaleler” başlıklı konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde demokrasiye yapılan müdahaleleri anlattı. Dr. Özyürek, konuşmasında 1960 ve 1980 darbeleri ile 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, demokratik sistem ve milli iradeye etkileri üzerinde durdu. Özyürek, “bu tür müdahalelerin demokratik sistemi sekteye uğratarak Cumhuriyetin birikimlerini zayıflattığını ve milli iradeyi ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu” belirtti. Özyürek, konuşmasının sonunda ise, “bu gibi badirelerin son örneğini dört yıl önce yaşayan Yüce Milletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla köprü, havalimanı ve meydanlara yürüyerek hâkimiyet-i milliyeye kast eden bu teşebbüse müsaade etmeyerek; tam istiklâle, Cumhuriyete, demokrasiye ve Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne canı pahasına sahip çıktığını bütün dünyaya gösterdiğini” vurguladı.

“FETÖ STK'ları 15 Temmuz darbe sürecine giden yolda piyon askerler yetiştirme kurumlarına dönüştürmüştür”“4. Yılında 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Anlama” panelinin düzenleyicilerinden Iğdır Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kuyaksil ise panelin ikinci konuşmasını yaptı. Doç. Dr. Kuyaksil, “Sivil Toplum Örgütlenmesi Olarak Fetullahçı Terör Örgütü-FETÖ'nün Değerlendirilmesi” başlıklı konuşmasında sivil toplum örgütlerinin demokratik hayatla ilişkisi hakkında bilgi vererek, FETÖ'nün sivil toplum maskesi altında nasıl bir terör örgütlenmesi yaptığını anlattı. Doç. Dr. Kuyaksil; “FETÖ kendini gizleyerek, takiyye yaparak, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sızdığı gibi sivil toplum kuruluşları içerisine girerek, onları demokratik hayatın sağlıklı yürümesi için gerekli bir kurum olmaktan çıkarmıştır. FETÖ STK'ları 15 Temmuz darbe sürecine giden yolda piyon askerler yetiştirme kurumlarına dönüştürmüştür. Dinimize verdiği zarar gibi,  demokratik hayata da zarar vermiştir. Darbe başarılı olsaydı, demokrasi de son bulacaktı” şeklinde konuştu.

“İnsanı diğer bütün varlıklardan ayıran husus, sahip olduğu irade ve muhalefet etme özelliğidir”

Panelde son konuşmayı, Iğdır İl Müftüsü Mustafa Tekin yaptı. Müftü Tekin, “İnsanlığın Başlangıç Noktası: Tam Orası” başlıklı konuşmasında; “İnsanı eşref-i mahlûkât kabul eden İslam, insanın hür iradesini ortadan kaldıracak her türlü oluşumun karşısında olagelmiştir. Çünkü insanı diğer bütün varlıklardan ayıran husus, sahip olduğu irade ve muhalefet etme özelliğidir. İşte insanlığın başlangıç noktası tam da burasıdır. FETÖ ve benzeri yapılanmalar ise tam bunun tersini yapmaktadırlar.” tespitinde bulundu.

“15 Temmuz, bağımsız politikalarımız ve milli ruhumuza bir saldırıydı”

Panelistlerin konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Iğdır Valisi ve Belediye Başkan Vekili Hüseyin Engin Sarıibrahim, kısa bir konuşma yaparak; 15 Temmuz darbe girişiminin ülkemizin izlediği bağımsız politikalar ve milli ruhumuza dönüş nedeniyle gerçekleştiğini vurguladı. Vali Sarıibrahim, milli ruhumuzu muhafaza etmek ve milletimizi, olası tehdit ve saldırılardan korumak için tüm üniversitelere olduğu gibi Iğdır Üniversitesine de büyük görev düştüğünü ve Iğdır Üniversitesinin de bu görevi layıkıyla yerine getirdiğini ifade etti.

Vali Sarıibrahim, konuşmasının ardından panelin konuşmacılarına teşekkür belgeleri takdim etti. Teşekkür belgelerinin takdiminin ardından Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın, protokol üyeleri ve panelistlere sahneye davetinin ardından toplu hatıra fotoğrafı çekildi.

Fotoğraf ve kitap sergileri açıldı

Panel programı, Karaağaç Kampüsü Merkezi Derslik binasında açılan “Bellekteki 15 Temmuz” isimli fotoğraf sergisi ve 15 Temmuz'la ilgili kitapların teşhir edildiği serginin açılış törenleriyle sona erdi.