Iğdır'da Ehlibeyt Alimler Derneği Suudi Arabistan'da 37 kişinin idam edilmesine tepki gösterdi.
Cuma Namazı sonrasında Hacı Hacer ve Yusuf Camisi önünde toplanan kalabalık bir grup vatandaş Suudi Arabistan'da ki idamları protesto etti.
Burada bir konuşma yapan Ehlibeyt Alimler Derneği Başkanı Veli Beder; “İdamları kınıyoruz. Masum sadece özgürlük isteyen düşünen insanları Suudi yönetimi muhalefet diye idam etmiştir. Bu kabul edilebilir bir olay değildir. Kendi koltuklarını korumak için idamları gerçekleştiren Suudi yönetimine maalesef Şeytan ABD ve İsrail dünyanın sesi çıkmıyor olayı kınıyoruz” dedi.
Basın açıklamasını Hoca Celal Yanık okuyarak şu görüşlere yer verdi; “Globalleşen dünyamızda ne yazık ki zalimlerin hepsinin aynı safta birlikte durduklarına tanıklık ediyoruz. Alkışları da beraberdir, düşmanlıkları da beraber. Mazlumlara adeta nefes alacak bir alan dahi bırakmama konusunda hem fikirler. Baş zalim ne diyorsa, diğer zalimler hemen ara vermeden onun sözünü onaylıyor. Bu zulüm dünyamızı bir kanser tümörü gibi sarıp sarmalamıştır. Öyle ki, mazlumların bir araya gelip birlikte gözyaşı dökmelerine bile fırsat kalmıyor. Bugün binlerce km. öteden gelip şu bahtı kara Ortadoğu bölgesine çöreklenmiş olan zalim ABD, bütün dünyayı olduğu gibi şu İslam ümmetinin coğrafyasını da istediği gibi şekillendirmek istemektedir. Ne yazık ki kendisine kucak açan bir takım bölge ülkeleri, bu zulme sadece çanak tutmakla kalmayıp o zulme bizzat ortak olmaktalar. Kendilerini dünyanın demokrasi havarisi ve beşiği sananlar ise, en büyük antidemokratik işlerin altına yine kendileri imza atmaktalar. Güttükleri Firavunvari siyasetleriyle onların istekleri ile tıpa tıp örtüşen sözde İslami anlayışları kucaklamakta, diğerlerini ise dışlamaktalar. Evrensel olan “zulüm ve mazlumiyet”, “zalim ve mazum” kavramları, diller ve kimlikler değişik olsa da herkes tarafından aynı şekilde anlaşılmaktadır. Yani bu kavramlara kimse yabancı değildirdir. Zulüm, o menfur yüzünü bazen Venezuella'da, bazen Yemen'de, bazen Karabağ'da, bazen Filistin'de, bazen Doğu Türkistan (Uygur)'da, bazen Myanmar'da, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'dagöstermektedir. Ve şimdi de Al-i Suud'un zulüm ve istibdadı altında ezilen, bizzat vahyin eşiği olan o kutsal beldelerde, 37 Suud vatandaşı Müslüman, daha birkaç gün önce başları kesilerek idam edilmişlerdir. Al-i suud, bu cinayeti örtbas etmek için en kolay yola başvurmuş ve onları “terörist” diya adlandırmıştır. Halbu ki, bu mazlum 37 kişinin terörle ve terörizm ile uzaktan yakından alakaları ve Suud zulmünü protesto etmekten başka bir suçu olmadığı herkesçe bilinmektedir. Bu zulüm karşısında gıkı çıkmayanlar demokrasiden nasıl söz edebilir? İkiyüzlü batılıların ABD, İsrail ve Suud hanedanının takındıkları hasmane tavırlardan dolayı hepsini lanet, nefret ve şiddetle kınıyoruz. KAHROLSUN ZALİMLER, YAŞASIN GÖZLERİ UFUKTA KURTULUŞU BEKLEYEN MAZLUMLAR” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından, toplanan grup sessizce dağıldılar.