Milli Eğitim Müdürlüğü Din Öğretimi şubesinin organize ettiği “İslam Medeniyeti” konulu konferans karaağaç kampüsünde yapıldı.
Konferans Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren tarafından verildi. Konferansa Iğdır merkez ve ilçelerinde görev yapan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Şube Müdürü Yakup Alhan konuşmasında; “Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce yayımlanan “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri” bağlamında öğretmenlerimizin; mesleki bilgi, beceri, tutum ve değerler alanındaki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüz tarafından “DKAB Öğretmen Gelişimi Programı” hazırlanmıştır.
Bu program kapsamında öğretmenlerimize yönelik her ay bir etkinlik düzenliyoruz.
Aralık ayı etkinliğimizi de çok değerli hocamız Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren'in “İslam Medeniyeti” konulu konferansı ile gerçekleştireceğiz.
Aynı zamanda hocamız aynı konu başlıklı yeni çıkan kitabını da öğretmenlerimize hediye edecektir. Bu vesileyle bizleri kırmayıp bu konferansı verecek olan hocamıza teşekkürlerimizi arz ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Eren; “İslam Medeniyeti Eşsiz Bir Elmastır”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Şadi Eren, İslam dinini kabul eden milletlerin elbirliği ile İslam Medeniyetini meydana getirdiğini ifade ederek şöyle devam etti; “İslam Medeniyeti şu haliyle paslanmış, ama eşsiz bir elmastır. Batı Medeniyeti ise, parlatılmış bir camdır. Elbette paslı bir elmas, parlatılmış cama tercih edilir.
İlahiyat Fakültelerimizde ve İmam Hatip Liselerinde İslam Medeniyeti Tarihinin ders olarak verilmesi sevindirici bir durumdur. Bununla beraber hemen her insanımızın medeniyetimizi bilerek geçmişiyle iftihar etmek, bu gününü sorgulamak ve geleceğe hazırlanmak hem hakkı, hem de vazifesidir.
Medeniyetimiz ütopik değildir, gerçek hayatta karşılığı vardır. Teorik değil, pratiktir. Başta Hz. Peygamberin ve Hulefa-i Raşidinin dönemleri olmak üzere, Abbasiler ve Osmanlılar gibi devletlerde kendini göstermiştir.
Kuvvete değil hakka dayanır. Kuvvetli olan haklı değil, haklı olan kuvvetlidir. Hedefi menfaat değil, Allahın rızasıdır. Hayat düsturu mücadele değil, yardımlaşmadır. Nefse hizmet etmez, onu terbiye etmeye çalışır. Meşru olmayan çılgınca eğlencelerle nefsi tatmin yerine, onu ulvi hedeflere sevk eder. Medeniyetimizde insanları bir araya getiren bağ ırkçılık ve menfi milliyetçilik değil, aynı dinden olmak, aynı vatanı paylaşmak gibi esaslardır.
Medeniyetler çatışmasından, medeniyetler ittifakına geçilmesi temennimizdir. Ama en azından “medeniyetler yarışı” olmasını isteriz” dedi.
Konferans, Prof. Dr. Eren'in “İslam Medeniyeti” adlı kitabını katılımcılar için imzalamasının ardından sona erdi.