Iğdır’ımızın değerli yazarlarından olan Fahrettin Masum Budak’ın yazmış olduğu “Yürekte Saklı Kaldı” romanı okunmaya değer akıcı üslupla yazılmış güzel bir eser.

Yazarımız romanında 1970’li yıllarda köyden gelip şehirde okumaya çalışan öğrencilerin hayat hikayesini, yaşadıkları zorlukları, tek gözlü evlerde varlıkla yokluk arasında ki yaşam mücadelesini o yıllarda ki aşkları, uzaktan uzağa sevmeleri, duyguların bastırılmasını yaşanması gereken fakat yaşanmayan gençlik, öğrencilik yıllarını akıcı bir üslupla anlatıyor.

Romanın kahramanı Saran ve Özüm Ceyda’ın kavuşmayan aşkı..Saran’ın inatçılığı, yersiz  gururu, sevdiği halde sevgisini söyleyemeyişi,içine atması ,sürekli kendisiyle savaşması,dik başlılığı ,ince düşünmesi,söz dinlemeyişi ,hem Özüm Ceyda’yı hem de annesi ile babasını kaybetmesine neden olmuştur.

Romanın sonunda 40 yaşlarında akıl başa gelmiştir ama iş işten geçmiştir. Mutluluk ve ölümüne sevdiği Özüm Ceyda çok uzaklarda kalmıştır…

 Özüm Ceyda’nın Saran’a olan bitmeyen sevgisi..Fakat yaşanan olaylar çevre ,ortam,duyguların bastırılması ,Saran’ın cesaretsizliği aşkta kendine olan güvensizliği veya Özüm Ceyda’yı Ferhat,Kerem gibi manevi sevmesi…Mutlu bir evlilikle sonuçlanması gerekirken maalesef mutsuzlukla  sonuçlanmıştır.Tertemiz sevgi Saran’ın cesaretsizliği,inadı,gururu yüzünden Özüm Ceyda ‘da nefrete dönüşmüştür.

Bence Özüm Ceyda ve  Saran aşkı hüsranla bitmişse tek suçlusu Saran’dır…!!

Romanda 1970-1980 yılları arasında meydana gelen  sağ sol kavgasını,Rusya ve Amerika’nın daha doğrusu emperyalist  devletlerin Türkiye’yi bölme yarışını da görmemiz  mümkün..

 Ülkücü olmanın, vatanı sevmenin, Türk milletine, bayrağına aşık olmanın ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu görmemiz mümkündür. Doğubayazıtlı Ülkücü Mustafa Yardımcı’nın şehit edilişi, Iğdır’dan cenazeye ölümü göze alarak giden Iğdırlı ülkücüleri (O konvoyda bende vardım) çekilen çileleri Ali Aras’ın,şehit edilişini ,Rıfat Aziti’nin Pol-_Der ci polislerce dövülerek şehit edilmesini de okurken hüzünleneceksiniz.

Iğdır’ın eski mahallerini, çarşısını, Iğdır da yaşayan insanların kültürlerini, geleneklerini, Ağrı Dağı’nı ,bir genç kızın güzelliğini en ince ayrıntısına kadar güzel tasvirlerle anlatışını da zevkle okuyacaksınız…

 Roman’da Ermenilerden de bahseden yazarımız, Ermeniler Iğdır ve çevresinde katliam yaptığını gözlerinin hep Doğu Anadolu da olduğunu da vurguluyor.

                Romanın her sayfasında ülkücü dava ,çekilen çileler ,Özüm Ceyda’ya duyulan sevgiyi ,kara sevdayı görmek mümkündür.Bir tarafta inandığı kutsal dava ,diğer yanda yüreğine oturmuş sevdası….

Romanda ki güzel sözler :“Gündüzün gün batımındaki kızıllığı her yerden el eteğini çekip akşamın alacakaranlığı her yere çöktüğü gibi Saran’ın yüreğine de karanlık çökmüştü..” “O kalbinin anahtarını yıllardır sana vermişti..Sen ne yaptın o anahtarla gönül kapısını açıp içeri girmesini bilemedin.”…Artık çok geç..

Kısacası romanda herkes kendinden bir şey bulacak ..Roman kahramanları hakkında yorumlar  yapacaksınız …Okunmaya değer sürükleyici ,akıcı bir eser yazarımızı kutluyorum.

 Ülkücü Hareketin önemli ismi, 12 Eylül darbesinin mağdurlarından Taş Medreseli Fahrettin Masum Budak 'Yürekte Saklı Kaldı' adlı üçüncü romanıyla edebiyat dünyasında yerini almıştır…. Daha önce  "Akan Kanlar Bizimdi", "Giden Canlar Bizimdi" romanlarıyla bir dönemin gerçeklerini, darbenin zalim yüzünü, bizzat yaşadıklarını, çektiklerini kendine özgü üslubuyla edebiyat dünyamıza kazandıran yazar Fahrettin Masum Budak, şimdi de bir ayrılık acısını, dönemin siyasi atmosferini de katarak roman hâline getirdi.

Yazar Fahrettin Masum Budak’ın Bilge Oğuz yayınlarından çıkan' Yürekte Saklı Kaldı' romanıyla idealist bir kuşağın kutlu sevdasını, yürekte saklı kalan bir aşk hikayesini, davam dediği ülküsünde eriten, aşkını davasına kurban eden idealist bir gençliğin fotoğrafını sunuyor.

 Kitabı İnternet sitelerinden ve Iğdır’da Ünsal Kırtasiye’den temin edebilirsiniz.