Bugun...


ACAR" ERMENİLER AZERBAYCAN TÜRKÜ ESİRLERİNİ HEMEN SERBEST BIRAKMALIDIRLAR” DEDİ
Tarih: 03-08-2018 08:19:15 Güncelleme: 03-08-2018 08:30:15 + -


ACAR" ERMENİLER AZERBAYCAN TÜRKÜ ESİRLERİNİ HEMEN SERBEST BIRAKMALIDIRLAR” DEDİ

facebook-paylas
Tarih: 03-08-2018 08:19

ACAR

Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı Ziya Zakir ACAR, Ermeniler, Avrupa ve Rusya'nın desteği ile Türk Topraklarını işgal etmişlerdi. Nitekim Dağlık Karabağ sorunu bölgede yaşayan Ermenilerin 1988 de tek taraflı olarak yaptıkları referandum sonucu bağımsızlık kararı almalarıyla başladı. O tarihte Dağlık Karabağ Azerbaycan'a bağlı bir özerk bölgeydi. Mayıs 1989'da yoğunlaşan saldırılar sonucu Dağlık Karabağ'daki tüm Azerbaycan Türkleri Karabağ'dan göçe zorlandılar. 30 Kasım 1989'da Ermenistan Meclisi Dağlık Karabağ'ı ilhak kararı aldı. Bölgedeki karışıklıkları önlemek için gönderilen Sovyet Ordusu bölücü saldırıları önlemek yerine 20 Ocak 1990 da Bakü'de katliam yapmıştır”dedi. Acar, Ermenistan'ın bağımsızlık ilanıyla yeni kurulan ordusu 1991 de Dağlık Karabağ'a girdi ve İşgal edilen Lâçin koridoru ile Karabağ ile Ermenistan arasında kara bağlantısı kurulmuş oldu. Ermeniler, 18 Şubat 1992'de Hocavend'i işgal etti. 25-26 Şubat 1992 tarihinde Dağlık Karabağ'ın Hocalı kentini işgal ederken insanlık dışı katliam yaptı 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan Türk'ünü katletti. Ermenistan silahlı kuvvetleri; 18 Mayıs 1992'de Lâçin'i, 4 Nisan 1993'de Kelbecer'i, 23 Temmuz 1993'te Ağdam'ı, 24 Ağustos 1993'te Fuzuli, 27 Ekim 1993'te Zengilan'ı, 26 Ağustos 1993'te Cebrayil'i, 31 Ağustos 1993'te Gubadlı'yı işgal ettiler. Azerbaycan topraklarının yaklaşık beşte biri üzerindeki Ermeni işgali halen sürmektedir. Güney Kafkasya'da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en temel sorun olarak yıllardır sıcak çatışmaya gebe bir konu. Bugün sadece Karabağ'da değil, çevresindeki yedi rayonda da Ermenistan/Dağlık Karabağ Ermenilerinin işgali sürüyor. Karabağ'ın çevresinde rayon olarak adlandırılan bu bölgelerde yerleşim yok, sadece Ermenistan askerleri bulunuyor. Sonuçta: 30 bin kişi hayatını kaybetti ve binlerce aile yurdunu terk edip mülteci oldu. Azerbaycan kaynaklarına göre bu sayı 1 milyon. Dağlık Karabağ'da artık hiç Azerbaycan Türk'ü yaşamıyor. Savaş nedeniyle Azerbaycan'ın uğradığı maddi zarar ise 22 milyar doları buluyor. 11 Temmuz 2014 Tarihinde Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilmiş Kelbecer il`inde kendi ana -baba topraklarını ve ebeveynlerinin mezarlarını ziyaret etmek amacıyla Azerbaycan Türklerinden; “Dilqem Asgerov” ve “Şahbaz Quliyev” isimli vatandaşlar Ermeniler tarafından esir alınmış, “Hasan Hasanov ise katledilmiştir. Azerbaycanlı Türklerin esir alınmasının üstünden 4 yıl geçti. Azerbaycan'ın Ermenistan silahlı birleşmeleri tarafından işgal edilen arazilerinde yaratılmış ve uluslararası camia tarafından tanınmamış kanunsuz kurum, yalan iddialar sonucunda; D. Asgerovu “ömürlük”, Ş. Quliyev`i ise “22 yıl özgürlükten mahrum etmiştir”. D. Asgarov ve Ş. Guliyev'in rehin alınmadan önceki ve sonraki görüntüleri, gözaltında tutuldukları sırada insanlık dışı muameleye, fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldıklarını açıkça göstermektedir. Rehin alınmasını yasaklayan ve askeri çatışmalar zamanında yerli insanlara hümanist davranış sergilenmesini talep eden 1949 yılı Cenevre Antlaşması'na aykırılık olarak, Ermenistan tarafı uluslararası alanda aldığı bu sorumlulukları kabaca bozmaya devam etmektedir. Her iki tarafta tutuklanmış yerli insanların ivedilikle karşılıklı olarak serbest bırakılmalarına dair teklifleri yok saymaktadır. D. Asgarov ve Ş. Guliyev 1993`den beri kendi topraklarının Ermenistan tarafından işgal edilmesi sonucunda zorunlu mülteci halinde yaşamaktadırlar. 20 yılı aşkın devam eden vatan hasreti onları kendi işgal edilmiş topraklarını ziyaret etmek gibi fedakâr bir adımı atmaya sevk etmişdir ve bu nedenle onların kendi evlerini ve ebeveynlerinin mezarlarını görmek istemeklerinden daha doğal ne olabilir? Sonuç olarak, D. Asgarov ve S. Guliyev`in kanunsuz hapsi ve Ermenistan'ın onları serbest bırakmaktan imtina etmesi, rehinelerin akrabalarının büyük üzüntüsüne ve Azerbaycan Türklerinin haklı olarak öfke ve kızgınlığına sebep olmaktadır. Tutuklu olan Azerbaycan Türkleri şu anda çeşitli ciddi hastalıklarla karşı karşıyadırlar. Onlara karşı gayri-insani hareketleri Kamuoyu vasıtasıyla kasıtlı olarak sergileyen Ermeni tarafı, D. Asgarov ve Ş. Guliyev'in aile üyeleri ve akrabalarını psikolojik baskıya maruz bırakmaktadır. Ermenistan'ın bu hümanist olmayan ve yapıcı olmayan konumu, münakaşanın barışçıl ve müzakerelerle çözümünü daha da zorlaştırıyor. D. Asgerov ve Ş.Guliyevin rehine olarak tutulması Ermenistanın tecavüzün ve Azerbaycan topraklarının işgalinin sonuçlarını güçlendirmeyi hedeflemiş amaçlı ve herkese malum etnik temizleme ve yüz binlerle Azerbaycanlının zorla kovuldukları evlerine geri dönmek hukuklarının, aynı zamanda yaşamak, özgürlük ve güvenlik hukuklarının önünü kesmek siyasetinin bir daha net olarak ortaya koymasıdır. Azerbaycan tarafı bu insani özellik taşıyan konunun siyasileştirilmesinin aleyhinedir ve uluslararası toplumun rehine olarak tutulan çeşitli hastalıklara yakalanmış D. Asgerov ve Ş.Guliyevin kaderine kayıtsız kalmayacağına ve bu günahsız insanların derhal serbest bırakılması ve kendi ailelerine kavuşması için Ermenistana baskı yapacağına umut etmektedir. Bu insanlık dramına bir son verilmesini beklemekteyiz.”şeklinde konuştu.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YUKARI