Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Temel tarafından Ağrı-Eleşkirt Koşullarında Yüksek Ot ve Dane Performansları Yönünden Farklı Yem Bezelyesi Çeşitlerinin ve Yazlık Ekim Zamanlarının Belirlenmesi konusunda çalışma yapıldı.
Yapılan çalışmayla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Süleyman Temel, karasal iklim koşullarının hüküm sürdüğü ve vejetasyon süresinin kısa olduğu Doğu Anadolu Bölgesinde ekonomik anlamda yetiştirilebilecek ürün çeşitliliğinin az olduğunu ifade etti. Ayrıca ülkemizin bu bölgelerinde sanayi sektörünün de yeterince gelişme gösteremediğini aktaran Temel, ancak bölgenin sahip olduğu mevcut iklim ve arazi yapısının uygunluğu nedeniyle de çayır-mera alanlarının fazla olduğuna dikkat çekti.
 “Bölgeye uyum sağlamış yem bitkileri kullanılmalı”
Konuşmasının devamında, bahsedilen sebeplerden dolayı bölge halkının hayvancılığa yöneldiğini dile getiren Temel, şunları söyledi: “Hayvancılıkta kaba yem önemli girdi olup, karlı bir hayvancılık için yedirilen yemin ucuza mal edilmesi gerekmektedir. Bu anlamda mera ve çayır alanları önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bu alanlar geçmişten bu yana uygun amenajman ve ıslah yöntemleri ile idare edilmediğinden, elde edilen ot mevcut hayvanların beslenmesinde yetersiz kalmıştır. Çözüm yollarından bir tanesi bölgeye uyum sağlamış yem bitkisi tür ve çeşitlerinin tarla ziraatında münavebeye sokulması ve nadas alanlarında kullanılmasıdır.”
Ağrı İli Eleşkirt ilçesinin de karasal iklim özelliğine sahip yerleşkelerden bir tanesi olduğunu ifade eden Temel, bölgede hayvancılığın yaygın olduğunu, en fazla yetiştiricilik yapılan yem bitkisi türlerinin de yonca, korunga ve fiğ bitkisi olduğunu aktararak, şöyle devam etti: “Amacımız bu türlere alternatif olabilecek ve yüksek hayvansal performans sağlayabilecek yeni yem bitkisi tür ve çeşitlerinin bölge hayvancılığına kazandırmaktır. Bu anlamda düşük sıcaklıklara dayanabilen ve yüksek ot ve dane kalitesine sahip olan yem bezelyesi türü bölge için büyük bir avantaj olarak görülmüştür. Ancak öncesinde mevcut bu türle ilgili hiçbir adaptasyon ve agronomik çalışma yapılmadığından, öncelik bölge için uygun çeşitlerin belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca ekilen çeşitlerden maksimum performans elde edebilmek için bölge için uygun ekim zamanlarının da ortaya konulması gerekmektedir” dedi. 
Temel, son olarak mevcut çalışmanın Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans tez konusu olarak verildiğini ifade ederken, dört yem bezelyesi çeşidi ve on beşer gün aralıklarla üç farklı ekim zamanının incelemeye alındığını dile getirdi.